29 Temmuz 2014 Salı


Patchwork İçin İlham Kaynakları

   

Güney Doğu Anadolu Gezi Notları 

      Haziran   2014



Şimdi Cendere Köprüsündeyiz.Adıyaman'ın Kahta ilçesine yakın , Cendere Çayı üzerinde eski bir köprü...Eski derken, dünyanın halen kullanılan en eski köprülerinden biri...Kral Septimus Severus zamanında Samsat'ta karargah kuran 16. lejyon tarafından yaptırılmış.92 kesme taştan ve her bir ucunda dört sütun olan anıtsal bir Roma mimarisi örneği...




Köprüden bakınca ,suyu azalmış Cendere Çayının açtığı derin yarığı görebilirsiniz.




Ama...bizi burada başka bir sürpriz bekliyormuş meğer!





Yörenin gençleri , pazar gününün tadını çıkarmak üzere halay çekerken biz de kendimizi onların arasında bulduk!  

Antik bir köprünün üzerine  halay ...! Doğayla , tarihle barışık yaşamın somutlanmış hali ! Güzel bir sürpriz !








Sırada HALFETİ var ki , biraz da buruk öyküsüyle pek çoğunuzun bildiğine eminim.Ama yine gidip görmek , insana çok farklı duygular yaşatıyor ! 




İçinden Fırat Nehrinin geçtiği Halfeti çok eski bir yerleşim...Romalılar ,Ekamia adıyla nehrin doğusunda kurmuşlar .Yavuz Selim de Osmanlı topraklarına katmış burayı...

2000li yıllara kadar adını kimselerin adını duymadığı Halfeti , Birecik Barajı'nın yapımıyla gündeme oturmuş. Çünkü Halfeti'nin bir bölümü sular altında kalmış...

Yeni bir Halfeti kurulmuş ama kim önceden yaşadığı yerleri özlemez ki !  Şimdilerde burada turizm gelişiyor . Tekne turları ..Su sporları ...
Biz de bir tekne turu yaptık;" suyun altında kalan Halfeti'nin üstünden !" İnsan bir garip oluyor!Her zaman karşılaşılan, sıradan görüntüler değil gördüklerimiz...






Sulara gömülmüş bir camiden geriye kalan minare...






Evlerin hemen hepsi , Fırat'ı görecek şekilde inşa edilmiş zamanında... Şehircilik açısından dikkat çekici!





Bir de Rumkale var ; tekneden görebildik sadece... 

Burası da, tarihi Asurlular'a kadar giden eski bir yerleşim ...

Yine Fırat sayesinde tabii... 


Bitirirken ,

Halfeti'nin Türkiye'de ; SAKİN ŞEHİR  " citta slow " ünvanını alan dokuzuncu şehir olduğunu biliyor muydunuz ?

14 Temmuz 2014 Pazartesi


Patchwork için İlham Kaynakları


Güney Doğu Anadolu Gezi Notları
Haziran 2014

                                                           

Sıra Urfa 'da...                                                         

Peygamberler Şehri Urfa ... Böyle anılıyor genellikle...



Urfa' da; insanı kent yaşamından koparıp, kendine çeken ,sakinleştirip ,düşünmeye iten bir hava var... 
Öyle sakin , dingin...

Ve tabii,  Harran Ovası... 

Artık doğru sulama yöntemleri öğrenilmiş ; toprağın hakkı verilmeye başlanmış..Ama asıl önemlisi , bu toprakların yüzyıllar boyu biriktirdiği kültürel verimlilikle tanışmam !Burada , çok kültürlü bir yaşam olmuş yüzyıllar boyu... Türkmen soylu Türkler , Kürtler, Kafkasya'dan gelenler , Laz kökenliler  ... 7.-8.yüzyıldan itibaren Arap etkisi , bu günlere kadar gelmiş.




Burası Eski Harran Şehri , Rakka Kapısı
Geçmiş  uygarlıklara açılan kapı işte !
 Bu arada "Harran " Sümer dilinde " geçiş " demek...


Harran'dan çok etkilendim  ! 
Acaba , Rakka Kapısı'nın önündeyken bütün ovaya yayılan ezan sesinin etkisi var mıdır ? 


Fotoğrafın arka planına dikkat ediniz.Bir çift minare, Eski Harran Şehriyle bütünleşmiş adeta ...

Urfa , gerçekten uhrevi bir şehir !







Urfa'da Halil Ağa Harran Evi

Halen yaşanıyor bu evde..Bir taraftan da turistik amaçlı kullanılıyor.




Bu konik evlerden sadece 60 tane kalmış.
yazın serin , kışın sıcak olan bu evlerde her kubbe, bir oda sayısını gösteriyor.












                                                                                  


Sırada  " Göbeklitepe "var. 

Son yıllarda adı çok geçiyor Türkiye'de ve yurt dışında...
Çünkü buluntuların, belki de bildiğimiz uygarlık tarihini yeniden gözden geçirmemize neden olacak nitelikte olduğu söyleniyor.



Dünyanın ilk tapınağı ...
M.Ö 10000 yılında yapılmış ve yapıldığı ilk haliyle kalmış .
Çünkü yapıldıktan 1000 yıl sonra bilinçli olarak kapatılmış . Kazılar 1995 te başlamış , halen sürmekte...




Harran , gerçekten pek çok inanışı , kültürü içinde barındıran etkileyici bir yer !




Bir de "Balıklı Göl" var Urfa' da  ...



Urfa'nın simgelerinden ...
Balıklı Göl , belki de Urfa' nın en bilinen ören yeri...Etrafındaki cami ve türbeler yoğun bir turist akınına sebep oluyor... Bu yüzden erken bir saatte gittiğinizde  ilgili efsanelerin de etkisiyle sakin sakin gezebiliyorsunuz. Tabii ,bütün ören yerine dağılan ve çok kararında bir mistik müziğin de katkısı olmuyor değil...




Yakında"  Halfeti" ve "Cendere Köprüsü"...

 



8 Temmuz 2014 Salı

Patchwork için İlham Kaynakları

Güney Doğu Anodolu Gezisinden Notlar...

Haziran 2014

Benim güzel memleketim !

Hep bildiğim yerler ,bildiğim coğrafyalar ve insanlar diyordum . 
Ama gidip görmek; çiçeklerine  dokunmak ; havasını teneffüs etmek gerekiyormuş içselleştirebilmek için...

İşte ben , bunu gerçekleştirmek istedim  gezimde...

Güney Doğu'nun  sarı sıcak ve uçsuz bucaksız ovaları,
Derin vadilerden akan ,görkemli  Fırat Nehri'nin mavi beyaz suları,
Bütün doğallığıyla ,dikenleri ve yumuşacık mor çiçekleriyle deve dikenleri,

Bin yıllardan bugüne ulaşmış nice uygarlıklar,

zihnimdeki fotoğraflardan öne çıkanlar ...


Önce Gaziantep " Zeugma Müzesi "






Dünyanın en büyük mozaik müzesi ...Gaziantepte ...
Zeugma , MÖ. 300 yıllarında Büyük İskender'in generallerinden Selevkos Nikator tarafından kurulmuş önemli bir ticaret kentiymiş ...
Roma döneminde zengin bir şehirken deprem ve savaşlarla yokolmuş...

Birecik Barajı' nın yapımıyla sular altında kalan kente ait birçok mozaik ,şu an bu müzede...
Son derece etkileyici , görülesi bir müze...



Anlatacak çok şey var ama  benim amacım ; görsellerle  patchwork yapanları  buluşturmak  sadece ...


Çünkü, gerçekten ilham kaynağı olabilir !




Mozaikler ,  Fırat nehrinden toplanan taşlarla mozaik ustaları tarafından yapılmış.
Konu olarak mitolojik öyküler , mitolojik kahramanlar ve tiyatro sahneleri seçilmiş . 

Ne işçilik ama ! 




İşte bir mitolojik öykü ... Venüs'ün doğuşu...




Yukarıdaki desen size bir şeyler hatırlatıyor mu ? 
Köşegenlerdeki " uçan kazlar " hemen dikkati çekiyor bence !



Bordürlerdeki desenler,usta işi bir yorganlama deseni olarak , gördüklerimize ne kadar yakın ! 



Geometri , her yerde geometri ... 

Patchwork çalışmaya başladığımızda ; önce kareler ve üçgenler vardı hayatımızda....







Bu mozaik , o dönem Fırat kenarında bulunan bir villanın zemini için hazırlanmış olmalı...

Detaylardaki üç boyutlu görünüm hayranlık uyandırıcı !

Ne ustalık ve ne estetik bir anlayış ...

Böyle bir patchwork yorgan düşledim ben de...




Fırat Nehri ve civarındaki doğa , bitki ve hayvanlarıyla mozaik ustalarının ilham kaynağı olmuş... 

Biz, patchworkseverler , yaşam alanlarımızı daha bir dikkatle gözlemlersek ; görüp ,  üretime dönüştüreceğimiz kim bilir ne güzellikler bulacağız!







Bitirirken : Antakya 'dan Çin'e uzanan İpek Yolu, Zeugma Şehrinden 
 geçermiş.

Müzenin karşısında görkemli bir deve kervanı; üzerinde ticari yükleriyle güzel ve zengin günlerinin hatırına , Zeugma'ya bir selam gönderiyor !








Gezinin bundan sonraki durağı ;Urfa ve civarı...



Yakında !