MUTLU YILLAR...

BAKIP , GÖRMEK İÇİN...

GÖZLEMLEYİP , HAYAL ETMEK İÇİN ...

TASARLAYIP , ÜRETMEK İÇİN ...

                EN ÇOK DA PAYLAŞMAK İÇİN ...


HOŞ GELDİN 2014 !

 Patchwork Çanta

                         Ayşe Peri'nin Baykuşlu Çantası

Daha bitmemişti ama;

 "çanta bende dursun ,sen bize gelip  bitirirsin " deyince akan sular durdu 

ve de karşılığında bu güzel pozu verdi bana Ayşe Peri....

Çantanın sapı daha dikilmemişti ; biraz daha süslenecekti ama çantayı çok sevdiğini söyleyip sahipleniverdi hemencecik...

Bu yüzden onun yüzündeki sevinç ,gözlerindeki pırıltı çok değerli benim için ...   

Ben de bu çantayı çok sevdim !

Bu çantanın da bir öyküsü var aslında ...Uzun zamandır " ben de artık bütün patchwork yapanlar gibi çanta denemelerine girişmeliyim " diyordum ama bir türlü elim gitmiyordu . Demek ki birileri istekte bulunmalıymış !

"Pınar Teyze bana baykuşlu bir çanta yapar mısın ? " çok net bir sipariş oldu... Hemen harekete geçtik ; birlikte internetten Ayşe Peri'nin de beğendiği bu baykuş çizimini bulduk . Sonra onu ekran üzerinden kağıda geçirdik . Birlikte fotokopilerini çektirdik. Çanta ne renk olacaktı ? Ayşe Peri renkleri belirledi ... Eflatun , biraz mor ve vazgeçemediği pembe ! 

Ben , biraz daha farklı düşünsem de sonuçta çantayı o kullanacak  ! 

Kararına saygılıyız tabii ki! 

Sıra tasarım ve dikiş aşamasına geldi :

Bir hacim ve kalınlık yaratmak için kullandığım telayı , çantanın zemin kumaşıyla birlikte paralel çizgilerle birleştirdim .

Aplikeyi seviyorum ... 

Baykuş,üzerine tünediği ağaç dalı, yapraklar...

Doğası gereği, gecelere aktığı için de bir aydede  !

Çift taraflı tela kullanarak , çantanın ön yüzüne yerleştirdim .

Çok kolay ve çok zevkli ...

Ütü yardımıyla yapıştırdığım detayları ,  battaniye dikişi ile süsledim .

Bu aşamadan sonrasını fotoğraflayamadım . 

Çünkü son demlerini yaşayan dikiş makinem iflas etti ve çantanın astarlanması ve diğer dikiş işlerini atölyede tamamladım.

Sonuçta, sipariş sahibi geldi ve de  başımda oturup, çantanın sapını elimde diktirerek , omuzuna astı ; şekilde görüldüğü gibi ! 

( Ayşe Peri'ye bir bebek yapmıştım ; onun da saçlarını yapamadan almıştı . )

Çok beğeniyor , ne yapayım !

Patchwork Manzara

Sevimli , sade bir gece manzarası...

Bu pano çalışması , benim bitmemiş işler kategorimden ... 
Regina Grewe 'in arşivinden edindiğim bir paper- piecing denemesi.
Yani grafik bana ait değil ama kumaş seçimiyle ben bu manzarayı yıldızlı bir kış gecesi diye hayal ettim nedense... 

 Bu patchwork çalışmasının en keyifli tarafı , yorganlaması oldu. 
Elde yorganlama için zaman ve özen gerekiyor. Daha büyük bir çalışmaya gitmeden önce bu panoda bir deneme yapmış oldum . Açıkçası biraz es geçtiğim bir konuydu.

Makinada yapılan serbest yorganlamayı elde denedim . 
Ya da şöyle diyeyim : Herhangi bir şekil tekrarına gitmeden , bir grafik çizmeden oluşturdum yorganlamayı... 
 ( İlla bir kuralı delmem gerekiyor sanki ! )  
Hatta sabun kalemle çizerek adım adım ilerledim.

Kırmızı damlı bu küçük eve, yorganlama ile ahşap havası verdim . 
Çam ağaçlarının iğne yapraklarını anımsatmak için de ayrı bir süsleme uyguladım .

İşte böyle bir şey patchwork yapmak ! 
Yorganlamanın kattığı üçüncü boyuta bir de insanın hayalleri eklenince , paylaşmak ayrı bir keyif oluyor !

PATCHWORK İÇİN İLHAM KAYNAKLARI  3

Yaşamak , bir ağaç gibi tek ve hür...

Sonbaharın sonlarına geldiğimiz şu günlerde içimizi ısıtacak bir ilham kaynağını paylaşmak istedim sizlerle ... 
Aslında uzun zamandır bekletiyordum sergilemek için ama; tembelleştiğim şu günlerde benim için taze kan oldu galiba ...

Bu güzel erik ağacı , yakınımdaki parkta gövdesini ayakta tutabilmek için çaba sarfederken bir de baktım ki yıkılmasın diye bir destek almış ! 
 Kendisine son bir şans daha verilmiş gibi bir güzel budanmış ...  
Sanki  "Haydi bakalım , bundan sonrası senin çabana bağlı "denmiş gibi...

İşte burada başlıyor macera ! Gövdesinden çıkan dalları ve yapraklarıyla " yıkılmadım , ayaktayım "diyor ;  bu durum sıkça rastladığım bir şey değil ! 
Doğa gereğini yapıyor , diğer erik ağaçları gibi o da mevsiminde yapraklanıyor...
 Sevindim onun adına !

Yaprakların arasındaki beyaz çiçeğine bir bakın ! Sevinmez misiniz bu başarı için ?

Bu erik ağacına ezberbozan diyorum ben ... 
İnsan gövdeden de yaprak çıkarır mı canım ! 

 Kendi adıma şapka çıkardım bu erik ağacının yaşama tutunuşuna ...
 Yeni bir başlangıçla yaşamdan payını almak için , bu erik ağacının yaptığı gibi mutlaka ama mutlaka çaba sarfetmek hatta mücadele vermek gerekmiyor mu ? 

Sadece bakıp , görebilmek ve gereğini yapmak kalıyor geriye !


Patchwork adına son bir not ; bir ağaç aplikesi yapacağım zaman bu ağacı örnek alacağım ... Şimdiye kadar zihnimize yazdığımız ağacı bir kenara bırakarak !

aplike kelebekli patchwork yastık

Olcay'ın Odasına Kelebekler Uçtu !

Nasrettin Hocaya " eski ayları ne yaparsın " demişler . O da " kırpıp kıpıp yıldız yaparım. " demiş ...

Benimki de o hesap...Kelebeksever dosta yaptığım yastıklardan artanları , yeni bir yastığa dönüştürdüm !

 Bu yastık da kelebek düşkünü genç bir kıza , "Olcay'a"  ve ona özel yapıldı.

Hikayesi de var...Babaanne Mualla ile birlikte geldikleri bir gün, yaptıklarımı görüp beğenisini dile getirince bana da büyük bir keyifle bu yastığı yapmak düştü. 

O gün Olcayla konuştuk ; nasıl bir yastık istediğini öyle güzel anlattı ki ! Renkleri belirledik birlikte ... Kelebek çıkartmaları dosyası da devreye girdi ... Böylece oluştu bu yastık !  

Şimdi odasında ,sevdiği oyuncaklarıyla beraber yatağını süslüyor. 

Bütün patchwork yapanlar gibi ben de yaptıklarımın sevgiyle kullanılmasından büyük bir keyif alıyorum.
Olcay'a sevgilerimle... 

Patchwork Hikayeleri 

Elma Isırığından "Mutlu Elma Ağacı"na 

bir yolculuk ...

İlhamımı yaşadıklarımdan alarak ,  gözlemleyip , tasarladığım  ve de ürettiğim  çok sevdiğim patchwork örtümün, doğum hikayesini paylaşmak istedim sizlerle bugün...

Kocaman bir bahçenin ortasında her yaz gidip kaldığımız bir köy evi... Sıcacık yatağımdayım. Dışarıdan telaşlı sesler geliyor... Üst üste konuşuyor herkes ... Anlaşılmıyor sözler ya da ben uyku mahmurluğu ile anlayamıyorum neler konuşulduğunu ama neşeli , dingin , keyifli sesler bunlar...
Şimdilik bu da yeter bana... ( büyüklerin ses tonları çocukları nasıl etkiler bilirsiniz ! )
Tek anlayabildiğim tereyağı yapılan yayığın çıkardığı biteviye ses ! Kahvaltı için hazırlık yapılıyor.Acıkmışım , keyifle kalkıyorum . Müşfika Hala mıydı acaba , elinde koca bir tava, yumurta pişiriyor ocakta... 
Kalabalık bir ailenin kahvaltı hazırlığı...

Bu gün, bahçedeki kocaman elma ağacının altına kurulmuş sofra . 
Tertemiz bir hava , gökyüzü masmavi ...Güneşin sabah mahmurluğundaki ışıltısı...
Bu atmosferde yemyeşil bir çimenlikte nice baharlar yaşamış güzelim elma ağacı , üstünde narin, pembe beyaz çiçekleriyle yukarıdan sofrayı seyrediyor sanki....

Oturdum ; yer sofrasının altındaki örtüyü dizlerime çektim peçete niyetine. Başımı kaldırıp masmavi gökyüzüne , o zaman bana daha büyük gelen elma ağacına baktım....







       

 Ne güzel bir ağaç ! Ya üzerindeki çiçekler... 

Sanki bir ressam,  bir fırça darbesiyle yeşil yaprakların arasına küçük ,pembe beyaz noktalar kondurmuş!



Sesler yavaş yavaş uzaklaştı,duyulmaz oldu.Derin bir sessizlik oldu sanki..
Sadece kocaman elma ağacı ve ben vardım evrende... 

Gözüm sabah esintisiyle yerinden kopan bir elma çiçeğine takıldı. Kar yağarken bir kar tanesine odaklanırdık ya çocukken onun gibi; baktım ,gördüm onu...

 İzlemeye başladım havada süzülüşünü... Bir kelebek gibi uçarak , bazen dönerek ,ağır ağır aşağı doğru süzülüşünü...

Gelin gibi nazlı , narin , titrek; ama öyle muhteşem , öyle edalı ki... Benim güzel elma çiçeğim , kahvaltı sofrasına doğru inişteydi. Bakalım nereye konacak ?
Heyecan ve merakla bekliyorum.( sabah sabah yine bir maceranın içinde buldum kendimi .)
Ya sert bir rüzgar eser de çiçeğim savrulup giderse! 
Aynı kaygıyı elma çiçeğim de duydu diye düşündüm . "Ya savrulup gidersem!

Ama öyle olmadı ; elma çiçeğim, salına salına tam da önümdeki gül reçeli tabağına bir kraliçe edasıyla kondu. Hatta kabarık, pembe beyaz eteklerini şöyle bir düzeltti,oradan gülümsedi bana ; üstüne bir de göz kırptı sanki...
Aslında göz gözeydik canım!

Sesler geri geldi ; çay kaşıklarının şıkırtısı , semaverin fokurtusu ,gülüşmeler , konuşmalar...
Artık hepsini duyuyorum.

Kimse fark etmedi reçel tabağının içindeki elma çiçeğini ve ikimizin maceralı yolculuğunu ! 

Olsun ,ben farkındaydım ve de o anda zihnim , bastı deklanşöre ! Kaydettim o anı ...

Ben, hala hiç ama hiç sararmadan , bütün güzelliği ile saklarım bu fotoğrafı  ,

 mutlu çocukluğumun bir anısı olarak ...

İşte çocukluğumun o elma ağacı, yıllar sonra bir patchwork hikayesinin kahramanı oldu böylece ...

Bu örtü, ilk çalışmalarımdan biri... Elma ısırığı şablonunu kullanarak tamamen elde üretildi.

Elma ağacının çiçeklerini yapmak çok zor geldiği için  elmalarla yetinmişim !

ÇANAKKALE 2. KIRKYAMA BULUŞMASI

İlk kez gittiğim Çanakkale'de , yine ilk kez bir sergiye katılımcı oldum.

Bu nedenle farklı  bir heyecan ; farklı bir coşkuyla yaşadım sergi günlerini ... 

Patchworklerimden kendimce bir seçki yapıp , 
diğer katılımcıların ve Çanakkalelilerin beğenisine sundum...
Aldığım geri bildirimlerden mutlu oldum.

Sergi salonu hazırlık aşamasında...

 Değişik illerden gelen patchworkseverlerle tanışmak ; 
yanısıra bu işin hocalarından değerlendirmeler alma fırsatı bulmuş olmak ,
serginin benim için en önemli noktasıydı diyebilirim. 

 Onlarla sohbetlerimizde , satır aralarında yakaladığım  püf noktaları , beni bir keşif yapmışcasına keyiflendirdi ! 

Kısaca iyi ki gittim ve o güzel insanlarla tanıştım ...

Sergilerden patchwork esintileri...

Tüm katılımcıların ellerine sağlık ! 

Yoğun bir emek , sabır ürünüydü tüm çalışmalar...

Workshoplardan görüntüler

Meltem hanım, minik bir cüzdan yapımını gerçekleştirdi . Çok eğlenceliydi...

Nilgün Hanım , patchwork çalışmanın  püf noktalarını paylaştı bizimle...

Herkes bu keyifli uğraşın içinde olabilir isterse dedi sanki hocalığıyla ... 

Çanakkale ...Güzel şehir  !

Pınarın Patchwork Bahçesi'nden , 

bu buluşmayı gerçekleştiren Çanakkale Boreas patchwork gurubu üyelerine ve emeği geçen herkese selamlar , sevgiler..

Patchwork İçin İlham Kaynakları 3

Datça - Yakaköy 'den

 güzel , etkileyici ve şaşırtıcı... 

UKKSA Heykel ve Seramik Sergisi İzlenimleri

Antik çağın mitolojik kahramanlarına göndermeler ....

Penguenlerle oluşturulan yerleştirme çok hoşuma gitti !

Bu sevimli penguen ailesi ,çoluk çocuk toplaşmış nereye bakıyor acaba ?

Müzisyenlerin kulisi... İmza mı alacaklar sizce ?

 Sanata ve sanatçıya saygı derim buna ben !

Bu seramik mavili kadın heykel , bence muhteşemdi ...

ama fotoğraflar güzelliğini gölgeledi biraz...

İşlevsel bir toprak heykel diyorum buna ben ; beni çocukluk günlerime götürdü nedense ...

Su ve toprakla yani çamurla oynadığım günlere !

Akademinin bir köşesinden kır yaşamı görüntüsü ki bana çok çekici geldi...

Bir sonraki sayfada baş yapıtlar olacak ! 

Tıklayın !

PATCHWORK İÇİN İLHAM KAYNAKLARI  3

GÜZEL ... ETKİLEYİCİ...  ŞAŞIRTICI !

Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi'nin (UKKSA)  Datça - Yakaköy'deki  

heykel ve seramik sergisini gezdim . 

               

UKKSA , kendine mekan olarak Palamut Bükü yolu üzerindeki Yakaköy'ün güzelim doğasını seçmiş... 

Yıllanmış zeytin ağaçlarının arasında, sanki o zeytin ağaçlarından biri olmak istercesine sadece  gören gözlerin farkedebileceği bir güzellikle kendisini konumlandırmış. 

Doğal olarak heykeller de kucaklaşmış doğayla ... 

Benim patchwork mantarlarımdan sonra böyle bir yerleştirme çok hoşuma gitti ! 

Bu seramik mantarlar üzerlerindeki renk ve dokuya bakıldığında sahici gibi !

Ya bu kuşa ne demeli ? 

Uçmaktan yorulmuş da kısa bir an için ağacın dibine konmuş gibi !

Bunlar da dallara tünemiş , gelen konukları karşılayan kuş heykeller...

Heykellerle bezenmiş bu güzelim ortamın ihmal edemeyeceğim ev sahiplerinden biri... 

Temizleyip , parlattığı tüyleriyle süslü ,sakin ve fotojenik olduğunun farkında gibi geldi bana ...

Serginin diğer güzelliklerini  bir sonraki sayfada paylaşmak üzere ....